Yeniden sarıp sarmalıyor ellerim: Geceyi.
Nasıl bir zifiri karanlıktır ki o,
Göz görmez geleceği.
Sessiz ölür sevdalar,
Karanlık bir gecenin ayazında.
Mısralar sönük ve titrek,
Yıkık, köhne duvarlarda.
Şimdi kim bilir hangi simalarda ellerin,
Hangi kollara sarılmış bedenin.
Ah nasıl sarhoş,
Nasıl kaybolmuşsun ışıksız sokaklarda.
Dudaklarına asılı kalmış bir üzüm şırası,
Başını döndürür yıldızsız gecelerin.
Seslensem duyar mısın sesimi uzaklardan,
Hissedebilir misin yüreğimi,
Yüreğinin kuytu ormanlarında.
Dokunabilir misin yeniden,
Göz yaşlarıma.
Gidiyorsun…
Başın öne eğik, yorgun, yıpranmış saçların.
Gün doğmamış gözlerinde,
Sesinde eksik bir neşe…
Kokun eksik, yabancı,
Yıkık bir virane, rutubetli bir gece.
Sen benden gittin,
Beni bir sensizlik ile yok ettin.
Rasim Dahiloğlu
Bir Cevap Yazın