İşte ölüyorum Tanrım,
Bu göğü süsleyen mavi bulutlara karşı son elvedam.
Bir yolcu misali gelip geçtim şu diyardan,
Han demeden, hamam nedir bilmeden,
Bir tas su değdirmeden dudaklarıma,
Bir ceket sırtımda, düştüm kara toprağın bağrına.
Selam olsun uzak ve yüksek karlı dağlara,
Selam olsun kızıla boyanmış ufka,
Ak bulutlara…
Selam olsun yaşanmamış sevdalarıma,
Karalanmış satırlarıma,
Şiirlerime, şarkılarıma…
İşte geldim gidiyorum,
Yattığım ve yatacağım yeri bilmeden,
Gelip geçtim diyarından.
Yarılsın gök kubbe,
Çağlasın engin denizler,
Titresin sivri tepeli zirveler…
Ezilsin bir şiirin altında,
Nice cümleler.
Şu yoldan bir garip geldi geçiyor,
Çiçek açmasın yedi verenler.
Uzanıp toprağın bağrına boylu boyunca,
Aç kollarını,
Beni hiç sarmamışçasına.
Nice anılar ile geldim karşına.
Kapat kara kaplı defterimi,
Ben anlatayım,
Sen dinle beni…
Rasim Dahiloğlu
Bir Cevap Yazın